4 Şubat 2012 Cumartesi

'ADORE'

 Yıllar sonra bir gün onu tekrar görebileceğini hiç düşünmemişti.O yüzdendi bu şaşkınlığı, hazırlıksız ve pespaye duruşu. O onun için bir çocukluk macerası diye dillendirilemezdi hiçbir zaman. Evet belki onu sevdiğinde daha küçük bir çocuktu, ilk kez yüreğinde bir sıcaklık midesinde kelebekler hissetmişti. Ama ondan sonra akıp giden her yılda silinip gitmesi gereken anılar daha bir oturdu yüreğine. Ondan sonra gelen herkes sözde ona benziyordu ve aslında benzemediğini anladığı anlar tüm ilişkilerinin sonu oldu. O sevdiği çocuğu hiç yakından tanıyamadı . Nelerden hoşlanır, nelere güler, hangi yemekleri sever bilmezdi. Beraber ne sinemaya gittiler ne de bir kafede  oturup bir çay içmişlikleri vardı. O onu sadece sevdi. Beraberliğe ihtiyaç duymayan bir sevgiydi bu, başlı başına yeten, güzel anıların olmasa da olduğu. Kokusunu hiç bilmezdi onun, hangi kokuyu kullandığını bilir ama onun teninde nasıl durduğunu hayal etmekten öteye gidemezdi. Karşılıksız saf ve güzel sevmişti onu. 

  Günlerden bir gün, bir yerde, bir şekilde onu görmüş önce gözlerini sevmişti; sonra da biçimli ellerini. Onu göremediği zamanlar gözlerini kapatıp hayal etmeye çalışır, başaramazdı. Gözleri gelirdi önce hayaline, sonra elleri, gerisi kayıp.


  Tarihin birinde kendisine bir şans verildi, sevilme şansı değil, daha çok sevebilmek içindi belki bu. Ellerine dokunabildi, gözlerine bakabildi. Seni seviyorum dedi.


  İşte o anlardı bu ilişkinin de sonu olan...


 Sevdiği adamın siluetinin 'o' olmadığını anladığı an..

2 yorum:

  1. "...midesinde kelebekler hissetmişti...." ilginç bir tasvir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aslında aşkı tarif etmek için kullanılan çok genel bir basmakalıp olduğu için kullanmıştım:)

      Sil